"Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki Dünya'da eşi.
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
(...)
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber!"
(Mehmet Akif)
Şüphesiz ki sulh ve sükün (barış) esastır. Savaş istenmez. Ancak gerektiğinde de kaçınılmaz olur.
Bundan tam 100 sene önce 18 Mart 1915'te Çanakkale'de büyük bir zafer kazandık. Onun için 18 Mart Şehidler Günüdür. Çünkü Kurtuluş Savaşımızın önemli dönüm noktalarından biri olan (sadece) Çanakkale'de 252 bin şehid vermişiz. Şimdi bizler hür ve bağımsız olarak huzur içinde yaşıyorsak, bunu topraklar altında yatan şehidlerimize borçluyuz.
Vatanımızın kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Vatan sevgisi imandan gelir. Vatan olmazsa, hiçbir şeyin kıymeti olmaz. Vatan toprağı kutsaldır. Çünkü her karışında şehidlerin kanı vardır. Bu durumu Mehmed Akif ne güzel dile getiriyor:
"Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı."
Bundan sonraki kıt'ayı okumadan olmaz:
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni Dünya'da cüda"
Evet, bu topraklar böyle bir vatan parçası. Tabii ki bilene!
Dünya'ya her gelen ölecektir, ebedi kalan yoktur ve olmayacaktır.Şehidlik ölümlerin en şereflisidir."Şehid" ve"Şahid" aynı kökten gelir. Allah (cc) için Savaş'ta öldürülenlere "Şehid" denir. Çünkü onlara kabir suali yoktur, bütün günahları affedilir ve ahirette yerleri ebedi cennettir. Peygamberimizin bildirdiğine göre: " Şehidlerin sadece kul hakkı affedilmez." (Müslim) Çünkü kul hakkını Allah (cc) affetmez,onu ancak hak sahibi affeder. Şehidin bile kul hakkı affedilmiyorsa, bunun ne kadar tehlikeli bir günah olduğu çok iyi düşünülmelidir!..
İşte onların cennete gireceğine Allah (cc) ve melekler şahidlik ettikleri için "Şehid" ismini almışlardır. Şehidin kanı da ona şahidlik eder.
Bu sebeple şehidin kanı ve cenazesi yıkanmaz; namazı kılınır ve kanlı elbiseleriyle defnedilir. Aslında kan necis (pis) tir, yıkanması gerekir. Vücuddan kan çıksa abdest bozulur. Peki neden böyle? Çünkü şehidlerin kanı kendileri için temizdir. Ama başkalarına bulaşsa yine yıkanması gerekir. Şehidin kanı ve kanlı elbiseleri onun süsüdür. (Nimeti İslam,s:60,101,444)
Cennetin en aşağı sayılan yeri bile,Dünya'nın tamamından daha hayırlı ve kıymetlidir. Bu sebeple cennete girenlerden hiç kimse bir daha Dünya'ya dönmek istemez. Ama Hadisi Şerifte buyurulduğuna göre:
"Sadece şehid, gördüğü ikram ve itibar sebebiyle tekrar Dünya'ya dönmeyi ve 10 defa şehid olmayı ister." (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Şehid o zor anlarda can verirken, asla ölüm acısı duymaz.Çünkü ölürken cennetteki makamını görür (melekler kendisine gösterir). Cennetin o güzellikleri ona ölüm acısını hissettirmez. Meyve yerken, Yusuf (as)'ı görünce ellerini kesen, fakat bunu o anda anlamayıp gittikten sonra farkeden hanımlar gibi...
Nitekim Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz,karıncanın ısırmasından ne kadar acı duyarsa, şehid de ancak o kadar acı duyar." (Tirmizi', Nesai, Ibni Mace)
Şehidlere "ölü"denilmemesi konusunda Yüce Allah (cc) bizleri uyarıyor. Şöyle ki:
"Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyiniz. Zira onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz." (Bakara/2, ayet:154)
"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bil'akis onlar diridirler; Rableri katında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan ( henüz şehid olmayan) kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve onların üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler. Yine Müjdelemek isterler ki; Allah katından büyük nimetler ve fazladan ihsanlar vardır ve Allah mü'minlerin ecrini zayi etmeyecektir." (Ali İmran/3, ayet:169,170,171)
İşte şehid bu! Onun için şehidler ölmez, bu Dünya'dan öbür aleme göç ederler.
Çanakkale Savaşı, Allah'ın (cc) yardımıyla manevi gücün maddi güce galip geldiği bir zaferdir. Çünkü bu zafer,Dünya'nın en güçlü ordularına karşı öğrenci yaşındaki gençlerin adeta kazma kürekle ve yokluk içinde kazanılmıştır. Zira mülkün sahibi Hz,Allah (cc) dır; O ne derse o olur. O'nun yok edeceğini kimse kurtaramaz; ama O'nun koruduğuna da kimse zarar veremez.Tarihte örnekleri çoktur. Kur'an-ı Kerim'in bize mesajı bu!
" Yerlerin ve Göklerin orduları Allah'ındır." (Fetih/48, ayet:4,7)
" O, sizin göremeyeceğiniz ordular gönderdi; onu kuvvetlendirdi."(Tevbe/9, ayet:40;Ahzab/33,ayet:9)
"Rabbinin ordularının sayılarını ancak O bilir,başkası bilemez."(Müddessir/74,ayet: 31) mealindeki ayetler (daha başka da var), bize O'nun manevi ordularının ne kadar çok olduğunu gösteriyor. Bunlar,melekler, şehidler, kuşlar olabilir; sel, fırtına-kasırga,hortum vs. her şey olabilir. Yeter ki insanlar, hakkıyla inansınlar ve O'nun yardımına layık olsunlar. Bütün mes'ele bu!..Tarih bunun çok ibretli olaylarıyla doludur!..
Yüce Allah (cc) ibret almayı, O'nun yardımına layık olmayı nasibetsin! Şehidlerimize layık olabilmek için kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi devam ettirmemiz; vatanımızın kıymetini bilerek her alanda çok çalışmamız gerekiyor. Aksi halde hem bu cennet vatanı koruyan şehidlerimizin emanetine ve hem de geleceğimize sahip çıkmamış oluruz. Allah (cc) korusun!..
Şehidler Günü kutlu olsun. Bütün şehidlerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şadolsun!..